17 Nisan 2013 Çarşamba

Belirsizliklerin bedeni


Bir tanrıya inanış kadar gerçekçi savunuşlarımın ardındaydın sen. Radikaldin. Hararetliydin. Nefesimi ısıtan muhtemelen sendin. Her soğuk havada sokakta yürürken ağzımdan çıkan o buhar gibiydin. Sokaklar sana çıkmazdı. Sokaklar kimseyi kimseye ulaştırmazdı. Sadece yürümek için yapılmış bir asfalt. Soğuk ve çöp dolu. Çoğu alanı arabalar tarafından işgal edilmiş. Arabalar ve binalar arasındaki kaldırımlarda çiftler sarmaş dolaş. Gülüşmeler ve bazen de tartışmalar. Bedenimi zehirleyen bir sakinleştiricinin etkileri böyle olamazdı. Yürüdükçe uzayan bir yol bu denli rahatsızlık verici kalamazdı.
Terli bir akşamı hasta edecek tek şey, içilen vodkalardır. Terli bir yalnızlığı lekeleyecek tek şey, asilleşmemiş olmasıdır. Yüzümüzü yıkadıktan sonra bir kez daha aynaya baktığımızda gördüğümüz şey biz değilsek, ve çok yabancıysak, biz de terliyizdir. Biz de hastayızdır. Biz de yalnızızdır. Biz de ateistizdir. Biz de nefessiz yaşayanlardanızdır. Ki sen kaldı gitti tanrısın. Herşeyi bilen yaşatansın. Evet evet, sen herşeyi tahmin ederek yaşatansın. YAŞATAN. Herşeyin sebebi sonucu sensin. Kabul etmediğin gerçeklerine boğulan, ilginç bir tanrısın. Halbuki kaldırımı insancıklar kaynayan şu sokak bile senden daha asil. Daha sevecen. En azından terketmiyor, kendinden tiksindirmiyor.
Bir tanrı olabiliten yüksek. İnanılmışsın zamanında. Tapılmışsın. Radikal kararların varmış. Melek gibi bir yüzün olduğu gibi, en çirkin varlık suratına da sahipsin. Her gece saçlarına dokunmak ibadetti mesela. Sana dayanmış hayallere ortak sanmak seni. Çünkü sana dayalı hepsi. Domino etkisi. Tek bir taşı yıktığın an zincirleme hepsinin yıkılması. Taşların gece gece büyümesi. Hepsinin koskoca birer apartmana dönüşmesi. Ve hepsinin üzerine tek tek yıkılması. Göçük altında kalan minik rollerin bağırışları. Kimisi bir piknikteki gülümseyiş, kimisi bisikletinin zinciri kırılan bir kız, kimisi gözleri dolu dolu bakan bir insan, kimisi odasını altına üstüne getiren bir ben, kimisi de sen, kimisi de hep sen; hep sen mi doludur buralar bilemem. Ki sen öyle bir "Sen"e büründün ki, sen yoksun aslında. Sen gittin. Sen bir miladdın, başlangıçtın.
Sen bir tanrıydın savunuşlarımın en derinlerinde sakladığı tek radikal varlığımdın. Şimdilerde hiçbiri miyim neyim, şimdilerde neyim bilemedim. Yada şimdiler diye bişey yok. Hiçbişey. Tüm belgisizlikler bedenimi zonklatırken, arayışlarımı kesip kesip atan tek bir bıçaktı yaptıkların. Köreltemedim. Hiçbirimiz körelemeyiz. Hiçbirimiz leş değiliz. Öldüğümüz zaman dirilemeyiz.