9 Haziran 2012 Cumartesi

220491dengünümüze

Bir akşam daha solarken mevsiminden önce, melekler seslendi yavaşça. Denizin kenarına vuran bir yosun parçası kadar sıradan ve olağan bir yalnızlık bu geceyi kaplarken, kulaklarımı kendi çığlıklarıma kapattım. Bunu hep yapıyordum. Ve biliyordum. En çok da hissediyordum. Bu gece benim ölüme doğduğum gündü. Bu gece annemin karnındaki son gecemdi. Ve insanlar böylesine bir bedeni tükürürcesine atan tanrıya ertesi gün yine ibadet edeceklerdi. Sanki bir iş başarmış gibi.. Bir akşam daha solarken pencerede, melekler gökyüzünü boyuyordu yıldızlarla. Ve ben doğuyordum. Hiç büyümek istemezcesine. Çocukluğumdaki makarnadan yaptığım kolyeleri boynumda taşırken hiç tahmin etmezdim beni bunlarla öldürmek isteyen insanlar olabileceği. Ama öğrendim.. Canım yana yana öğrendim.. Büyüdüm. Büyüydüm. Kara bir büyü. Ve büyüdükçe gördüm. Aslında büyülü olan şey gördüklerimdi. Ürkütücüydü. Ölüme adım adım yürüdükçe ürktüm. Bu gece ben doğdum. Bir başka gece öleceğim. Ve tanrıya bu insanlar ertesi günü yine ibadet edecekler. Hiçbirşey olmuyormuşçasına.. Kimse kendi çığlıklarında boğulmuyormuşçasına..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder